20 Eylül 2016 Salı

Tam da bize denk geldi arkadaş..


Yarım saat önce uzun süredir yazmıyorum,oturup birşeyler karalasam mı derken içimi bir buhran kapladı.Ne yazacaksın allah aşkına görmüyor musun dünyada savaş,kan ülkede arbede bitmiyorken dedim.Beethoven dan ilham alsaydın dediğinizi duyar gibiyim ancak yok öyle de olmadı..




Tam da bize denk geldi derken kastım biraz da aslında.Hani uzay çağı çocuğuyduk,hani gelsin mezoterapiler,düşünce okumalar gitsin yogalardı.Neden böyle tüm tarih kitabını bi kaç ayda yaşadık anlamış değilim.Bu neslin çocukları olarak pek parlak bir zamandan geçmiyoruz anlayacağınız.Elimize tabletleri tutuşturdular ancak savaş ve ölümün varlığını silemediler.Nihayetinde ciğer aynı ciğer..İnsanoğlu değişmedi..






Kitapları dayadılar,uzay çağı deyip herşeyi aynu anda öğrenirsin sen zeki çocuksun dediler..Hadi bi dil öğren,hadi ordan bi lisans hop bir master.Bu tabletin bu telefonun artık uzak yok bak heryer senin dediler..Eeee sonra ne oldu? Sonra dünya uzay a gidiyor artık ölümsüzlük bile bulunur derken bizi kana boğdular..E ama Facebook var dedik hani Zuckerberg var ya zeki çocuk dedik bak neler buldu dedik de yine de durduramadık.Dünya ilerlese de dostlarım sanırım sadece bizi yediler.Yada bunun da arkasında Amerika var..:)




E tabii tüm bunlar bir tarih kitabından da alıntı olmadı malesef şimdiki zamanda devam eden durumlar.Yani ulan iyi ki o dönemde doğmamışım denecek zamanları yaşar hale geldik.Amma velakin; tüm bunlar böyle konuştukça da düzelecek şeyler değil.Umudu yitirmemek gerek.Ancak bu kadar bahsettiğim konunun bir ana teması da yok değil.

Şöyle kısaca özet geçersem dostlarım yada tanımadıklarım,tanıdıklarım; elimize tutuşturdukları,aklıma soktukları şeylerle bizi de arkamıza bir elma simgesi yapıştırıp kullanır hale gelmesinler...Her verdiklerini alan her söyleneni dinleyen yaratıklar haline getirip sonra stop düğmemize basmasınlar maazallah..Çünkü bakıldığında bize altın kaselerde sunulan,amerikan fimlerinden ışıltı olarak yansıyan o global dünya pek de delikanlı değil gibi..Beyinleri uyuşturup nevaleyi alttan götürme mantığı da diyebiliriz buna..Nitekim çok hoş görünen bir dünya sunup pof diye bir gece de de söndürebiliyorlar..







O halde eğer ana tema anlaşıldıysa canlarım yapılacak olanı kendimce söyleyeyim..İphone un yeni güncellemesini yada yeni oyuncağını aç susuz bekleyen döl israfları gibi olmaktansa üreten,düşünen ve birleştiren olmaya çalışalım..Üretileni tüketmek yerine yeni bir dal bulup biz de onu yeşertelim..Yada hiçbir şey yapmazsak yeşerteni destekleyelim..Ülkedekileri sevmesek de ülkemizi sevmeye odaklanalım.Bölünmeye hazır olan şeyler zaten parçalanmıştır yıpranmıştır unutmayalım..Bunun yerine parçalanan yerleri onaralım..Şiddet ve nefreti sevgiyle örtelim..Elin gavuru yaptı demek yerine daha fazla uğraş vererek biz de yaptık diyebilelim.Hala kendi mezhepleri arasında boğulan bir millet yerine her parçanın aynı oranda ses çıkardığı bir toplum olalım...Özünde ise sevelim canlarım sevelim..Karşılıksız ve saf sevelim..Çiçeğiyle konuşan annelerin evlatları olarak biz çiçeği de değil hadi birbirimizi sevelim..Şahsen nasılsa solacak bir çiçeği sevmektense belki de bana dünyanın en önemli şeylerini öğretecek bir Alevi kardeşimi sevmeyi tercih ederim..Velhasıl demem o ki; neden bu zaman Allahım,şöyle bir 2050 yi bekleyebilirdin beni yaratmak için diyorum bende ama kabul edip özgür olmayı seçiyorum sonunda.Ve çözüm derseniz gavuru taklit demeyelim ama izleyelim diyorum..Çalışalım daha çok daha çok çalışalım.Birbirimizi dürtmek yerine birbirimize samimi olmasa da gülümseyelim.Bütün olunca hiçbir kibrit kırılmaz unutmayın..








O halde ben hepinizi ve ülkemdeki her zerreyi seviyorum...Size de tavsiye ediyorum.. Hoşçakalın!! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder